Burgazada Rehberi & Burgazada’yı Keşfet

Burgazada

Zamanında prenslerin sürgüne gönderildiği ve bu yüzden günümüzde “Prens Adaları” olarak bilinen adaların en güzel parçalarından biri olan Burgazada, adalar arasında büyüklük açısından 3. Sırada gelmektedir. Bugüne kadar Antigoni, Panormos ve Castrum gibi birçok farklı ve dönemsel isimle anılmış adanın asıl ismi ise Pyrgos’tan gelmektedir.

Geçmişte balıkçıların uğrak mekanı ve bir nevi mesken tutulan adaya vapur seferleri 1846 senesinde başlamış, böylece hem İstanbul ile daha yakın bir ilişkiye girmiş hem de insanlar arasında daha çok tercih edilmeye başlanmıştır. Bilindiği gibi yoğun kültürel çeşitliliğe sahip adanın tarihi miras açısından da önemli bir yeri bulunmaktadır. Büyüklük ve demografik yapı açısından diğer iki büyük adanın yanında oldukça sakin ve küçük bir oluşumdur Burgazada. Buna rağmen tarihi ev ve köşkleri, kiliseleri, doğal güzellikleri, Sait Faik müzesi ve büyüleyici manzarasıyla Marmara’nın incilerinden biri haline gelmiştir.

İstanbul’dan yerli ve yabancı turistlerin akın akın gittiği adalar arasında küçük ve samimi bir atmosfere sahip olmasıyla dikkat çeken Burgazada ile ilgili önemli detayları bu yazımızda bulabilirsiniz!

Burgazada’ya Nasıl Gidilir?

Burgazada’ya ulaşım tıpkı Büyükada, Heybeliada ve Kınalıada’da olduğu gibi İstanbul’un belirli yerlerinden vapur ve motor seferleri ile yapılmaktadır. İstanbul’un, Bostancı, Eminönü ve Kadıköy’deki vapur iskelelerinden kalkan ada vapurları ile Burgazada’ya ulaşabilirsiniz.

► Burgazada Motor Saatleri İçin Ziyaret Edin! 🙂

Burgazada’ya Ne Zaman Gidilir?

Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi, yerli ve yabancı turistlerin tatil planları için ilgisini çeken Adalar’a bir gezi düzenlemek için en uygun mevsimler İlkbahar ve Yaz mevsimleridir. Buna karşın Prens Adaları her mevsim ayrı bir güzelliği ziyaretçilerine sunmaktadır, hangi mevsimde gitseniz pişman olmazsınız 🙂

Büyükada ve Heybeliada için özellikle Yaz mevsimi ziyaretçilerine ufak bir uyarıda bulunmuştuk: bu mevsime ve özellikle haftasonlarına dikkat edin! Tatilcilerin akın akın gelmesiyle bu iki adada neredeyse nefes alacak yer kalmıyor. Fakat tam da bu noktada sevimli ve sakin yapısıyla Burgazada sizin için kurtarıcı olabiliyor. Henüz tam anlamıyla keşfedilmeyen bu küçük ada, İstanbul yoğunluğuna ufak bir ara vermek için oldukça ideal. İlkbahar ve Yaz mevsiminin güzelliğini burada sakin ve keyifli olabilecek bir gezi düzenleyerek deneyimleyebilirsiniz.

Burgazada’da daha az konaklama noktası, yeteri kadar restoran ve kafe ya da plaj işletmesi mevcut. Sevdiklerinizle beraber kalabalıktan uzak yaz akşamları için oldukça ideal bir seçim. Kış mevsiminde ise adada neredeyse Burgazada yerlileri kalıyor ve muhteşem atmosferin keyfini yalnızca onlar ve “kışçılar” çıkarıyor.

Burgazada’da Ne Yapılır?

Ufak bir ada olmasına kıyasla diğer adalarda yaptığınız faaliyetlerin çoğunu burada da yapabilirsiniz. Seçeneklerin azlığı, aklınızdaki aktivitelerden vazgeçmeniz anlamına gelmiyor. Burada sakin gezebileceğiniz sokaklar arasına konumlandırılmış kafe ve restoranlar var. Bunun yanında konaklayabileceğiniz sınırlı sayıda kiralık evler ve pansiyonlar bulunuyor. Yazımızın bu kısmında Burgazada’da yapabileceğiniz aktivitelerin bir listesini sunuyoruz.

► Detaylı bilgi için “Burgazada’da Ne Yapılır?” yazımıza göz atmanızı tavsiye ediyoruz 🙂

Bisiklete Binmek

Burgazada sahilinde bulunan Ertan Bisiklet’ten uygun fiyatlara kiralayacağınız bisikletler ile kısa ve keyifli bir ada turuna çıkabilirsiniz. Burgazada yapısı itibariyle oldukça küçük bir ada olduğundan, bir bisiklet ile adayı turlamak sizin için hiç zor olmayacaktır. Eğer bisiklet kiralamak istemiyorsanız, İstanbul’dan kalkan vapur ve motor seferleri ile yanınızda kendi bisikletinizi de getirebilirsiniz. Bisikletinizi vapura yükleme ücreti olarak bir tam kişi ücreti ödemeniz gerekmektedir.

Müzeye Uğramadan Burgazada’dan Ayrılmayın

Sait Faik Müzesi kesinlikle görmeniz gereken ve tarihi içinde barındıran yapılardan bir tanesi. Burada Sait Faik hakkında oldukça değerli bilgiler öğrenebilir, ada geziniz sırasında kültür yolculuğuna da çıkabilirsiniz.

Fotoğraf Çekmek

Prens Adalarının hangi birine gitseniz mutlaka gözünüze çarpan ilk detay, elinde telefon ve fotoğraf makineleri ile sokakları, manzaraları, çiçekleri, kedileri ya da kendilerini çeken birçok yerli ve yabancı turist olacaktır. Betonların arasından masmavi denizin ortasına, yeşil sokakların arasında gezerken burada anı biriktirmemek yanlış olurdu 🙂 Burgazada’da tıpkı diğer adalar gibi manzarası ile büyülediğinden bu fırsatı değerlendirin.

Dini ve Tarihi yapıları gezmek

İlkbahar ve yaz tatili aslında birçok kişi için “deniz, kum, güneş” üçlüsü anlamına gelse de genel kültürü geliştirmek, yeni yapıları keşfetmek ve onları tanımak için bir fırsat olarak da görülebilir. Uzun çalışma saatleri ardından gezmeye vakti kalmayan çalışanlar bu frsatı yaz tatilinde gezerek değerlendirmek isteyebilir.. Prens Adaları, her birinde ayrı ayrı barındırdığı tarihi ve dini yapıları ile hem bu ihtiyacınızı karşılıyor hem de deniz ve güneşi istediğiniz kadar size getiriyor.

Burgazada, diğer büyük iki ada kadar fazla yapıya sahip olmasa da tarihi en az onlar kadar eski ve değerli; yapıları da öyle. Eğer yolunuz Burgazada’ya düşerse, bu küçük adada uğrayabileceğiniz tarihi ve dini mekanları listeleyelim.

• Aya Yani Kilisesi
• Hristo Manastırı
• Aya Yorgi Karibi Manastırı

Madam Martha Koyu’nda bir Kamp Macerası

Burgazada’nın en güzel yerlerinden biri olan Madam Martha Koyu aslında kampçıların kendilerine mesken belirledikleri bir yer. Burada kamp yapacakları önceden uyarmak gerekirse gerek çevre kirliliği ve doğanın korunması gerekse çevrede bulunan yerlilerin kampçıları bir nevi “istememesi” durumunda bazen polisler burayı kontrol ediyor ve sizleri kaldırıyor. Buna karşın, her yaz kampçılar burada manzaranın ve kamp eğlencesinin keyfini çıkarıyor. Görülmeye değer bir atmosferi olan Madam Martha Koyu’na en azından ayak basmadan Burgazada’dan ayrılmayın.

Denize Girmek

Adalarda denize girmek artık tıpkı fotoğraf çekimi ve bisiklet turuna çıkmak gibi klasikleşmiş bir aktivite. Kaldığınız otelin konumuna göre ayağınızın dibinde deniz bulunan işletmelerde güzel bir sabaha uyanıp, sıcağın keyfini Marmara’nın maviliğinde geçirmeyi kim istemez? Burgazada’da bulunan plaj işletmeleri ve koylarda bunun tadını çıkartabilir; hatta isterseniz Deniz Kulüplerinde gününüzü farklı aktiviteler ile zenginleştirebilirsiniz.

• Madam Martha Koyu
• Kalpazankaya Plajı
• Çamakya Plajı
• Altı Numara Plajı
• Burgazada Deniz Kulübü

Burgazada’da Ne Yenir?

Burgazada’ya gittiğinizde göreceksiniz ki ada kendi halinde, küçük ve sevimli bir yapıya sahip, haliyle de onlarca otel, kafe ve restoran bulunmuyor. Bunun yerine “Burgazada’da ne yenir?” sorunuza çeşitli ihtiyaçlarınızı karşılayacak cevaplar verebilmek mümkün. Sahilde oturabileceğiniz kafeler ve sokak aralarında karşınıza çıkabilecek seyyar satıcıları görmek mümkün.

Geziniz sırasında illaki oturup bir şeyler içmek isteyeceksinizdir. Burgazada’da bu ihtiyacınızı karşılayacak güzel mekanlar bulunuyor. Burgazada’nın lezzetleri ile ünlenmiş pastanesi Ergun Pastanesi’nde, Yaz aylarında içinizi ferahlatacak tatları ile Sinem Dondurma’da, Lezzetli kahvaltılardan sonra keyifli sohbetler eşliğinde kahvenizi yudumlayabileceğiniz Four Letter Word Coffee sizleri bekliyor.

• Antigoni Restaurant
• Sahil Restaurant
• Yasemin Restaurant
• Ergun Pastanesi

► Burgazada’da yemek yiyebileceğiniz, bir şeyler içebileceğiniz mekanlar hakkında detaylı bilgi için “Burgazada’da Ne Yenir?” yazımızı okuyun! 🙂

Burgazada’da Nerede Kalınır?

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Burgazada ufak bir yapıya sahip. Bu yüzden konaklayacak işletme ve mekan sayısı da az, fakat yeterli. Mütevazı bir tatil için gerekli olan ihtiyaçlarınız karşılayacağı kesin olan adada genellikle kiralık evler ve eski köşklerin günümüzde kullanıma açılması ile hizmet veren pansiyonlar mevcut. İstanbul’un kirliliği, gürültüsü, insanı ve stresinden kaçmak için diğer adalara oranla oldukça sessiz ve sakin olan Burgazada’da birkaç gün kalmak tüm sinirinizi ve gerginliğinizi sıfırlayacaktır.

• Villa Mimoza
• Villa Andrea Butik Otel
• Burgazada Öğretmenevi

► Burgazada’da konaklama hizmeti veren işletmeler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız “Burgazada Otel ve Pansiyonları” isimli yazımızı okuyun! 🙂

Burgazada’da Denize Girilebilecek Yerler Nerelerdir?

Burgazada’da denize girebileceğiniz koylar ve plaj işletmeleri mevcut. İSterseniz de Deniz kulübü bulunuyor. Günübirlik tatilleriniz ve hafta sonu kaçamakları için oldukça uygun olan Burgazada’nın plajları nispeten insanlar tarafından tercih edilse de Büyükada ve Heybeliada kadar kalabalık barındırmıyor. Çevre kirliliği açısından da olumlu sonuçlar doğuran bu durum ise Burgazada’yı daha tercih edilebilir hale getiriyor.

► Burgazada’da denize girebileceğiniz yerler Çamakya plajı, Madam Martha Koyu ve Kalpazankaya olmak üzere çeşitleniyor. Burgazada Plajları isimli yazımızı okuyarak detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz! 🙂

Çevremizi Temiz Tutalım!

Burgazada’da Gezilecek Yerler Nerelerdir?

Doğal güzelliğinin yanında içinde görülmeye değer manzaralar da bulunduran Burgazada, küçük olmasının yanında birçok gezilecek sokağa sahip. Adalara gittiğinizde, sokakları gezmek bile sizlere ayrı keyif bile verebilecekken, bazı tepe ve yapılar manzaralarıyla gerçekten büyüleyici hale geliyor.

Bayraktepe

Burgazda’dan diğer adaların da seyredilebileceği tepelerden biri olan Bayraktepe yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça tercih ediliyor. Yürüyerek ve bisikletle kolayca ulaşabileceğiniz BAyraktepe, aynı zamanda Burgazada’nın en yüksek ve tek tepesi. Buranın üzerine 10. Yüzyılda inşa edilen manastır yerine aslında 19. Yüzyılda bir kilise inşa edilmiş.  Yani hem tarihte geçmişe gitmek hem de muhteşem manzaranın tadını çıkarmak için gidebileceğiniz bir yer. Deniz seviyesinden ise 170 metre yükseklikte bulunuyor.

Kalpazankaya

Burgazada iskelesinden yarım saat uzaklıkta olan Kalpazankaya’nın isim hikayesi oldukça ilginç. Adını, eskiden bölgede yoğun şekilde yapılan sahte para basımından almış. Burgazada’nın en meşhurlarından bir tanesi olması ise gerçekten manzarasının büyüleyici olması. Buradaki işletmeler sayesinde ihtiyaçlarınızı da giderebilirsiniz; bir restoran ve bir plaj bulunan Kalpazankaya size keyifli bir gün yaşatacaktır.

Gönüllü ve Mehtap Sokak

Neden sokak isimlerini listemize koyduğumuzu, o sokaklarda ufak bir yürüyüş yapınca anlayacaksınız. Oldukça sakin sokakları size huzuru getirecektir. Tarihi köşkler ve zengin yapılarıyla göze çarpan Gönüllü ve Mehtap sokakları da bunlardan iki tanesi. Köşklerin görünümü sizi büyüleyecek, adeta hayallere dalacaksınız. Görülmeye değer köşkler arasından geçerken farklı bir memlekette olduğunuz hissine kapılabilirsiniz.

Burgazada’da Bulunan Tarihi Yerler

Burgazada Kutsal ve Dini Mekanlar

Prens Adaları, geçmişten günümüze sürgünler için kullanılmış, antik zamanlardan bu yana üzerine ayak basmış toplumların dini yapılarını barındırmıştır. Günümüze sapasağlam gelebilen kilise ve manastırlar yanında, bugün kalıntılarına ulaşılabilenleri de bulunuyor. Burgazada’da da bulunan tarihi kilise ve manastırları sizler için listeledik.

Aya Yani Kilisesi (Ayyios İoannes Prodromos)

Burgazada Takımağa Meydanı Sokak’ta bulunan kilise 867 yılında inşa edilmiştir. İmparator Theodore talimatıyla yapıldığı söylenen kilise hakkında iddia edilen bir diğer bilgi ise 842 yılında Rum Ortodoks patriği Metodios’un kodesi olarak kullanılmış olması. Hz. İsa’nın vaftizinden sorumlu Aziz İoannes’in adı verilen kilisede 11 basamakla inilen zindanda Methodius’un mahkum edildiği söyleniyor. 11 yıllık mahkumiyetinden sonra ise zindanın hemen üzerine inşa edilen kilisede papaz olarak göreve başlamıştır.

Mimarisi oldukça estetik bir görünüme sahip olan kilise 11. Yüzyılda Yahya Peygamber için inşa edildiği, 1894 yılında meydana gelen büyük İStanbul depreminin ardından ciddi hasar alarak 1899 yılında restore edildiği biliniyor. 1999 yılında meydana gelen İStanbul depreminde ise aldığı ciddi yaralar tekrar restorasyona mecbur etmiş. Şuan kendisi, Burgazada’nın görülmesi gereken en güzel yapılarından bir tanesi.

Hristos Manastırı

Adını Yunanca’da Hristos olarak anılan Hz. İsa’dan almış Manastır eski rivayetlere konu olmasıyla oldukça dikkat çekici. Makedonyalı İmparator I. Vasil tarafından inşa ettirilen Manastır aslında oldukça değerli bir tarihe ev sahipliği de yapıyor çünkü üzerine kurulduğu toprağın altında ANtik Yunan zamanından kalma arkeolojik kalıntıların bulunduğu belirlenmiş. Buna karşın Sultan IV. Murat dönemine gelindiğinde, ayinler nedeniyle burada ateş yakılması, ada sakinlerini yangın sebebiyle paniğe soktuğundan Sultan’ın emri ile manastırın yıkıldığı söyleniyor. Manastırın çevresinde kemerli dört adet yeraltı sarnıcı mevcut ve bunlar yağmur sularının toplanmasında yardımcı oluyorlar.

Başta Ortodokslar olmak üzere 6 Ağustos tarihinde Hristos Manastırına toplanarak burada kutlama yapıyorlar. 865 yılında inşa edilmiş ve birçok restorasyon geçirmiş olmasına karşın halen Bayrak Tepesi’nde ziyarete açık şekilde mukemmel bir manzaraya da ev sahipliği yapıyor.

Aya Yorgi Garibi Manastırı

İskeleden yalnızca 850 metre uzaklıkta, doğu tarafında bulunan Aya Yorgi Garibi Manastırı Ortaçağ Bizans mimarisine sadık kalınarak yapılmış. Yunan Haç planına göre inşa edilen kilisenin ana kapısından girdiğinizde kilisenin ana zemini, aşağıya indiğinizde ise iki katlı manastır yurdu sizi bekliyor.

Aya Yorgi Garibi Manastırı da diğer kilise ve manastırlar gibi Prens Adaları’nın kültürel tarihi üzerinde oldukça etkili ve çeşitliliği sağlayan bir unsur olarak sınıflandırılabilir. Yıllar geçtikçe doğal afetlerden ve kazalardan nasibini almış yapılar arasında Aya Yorgi Garibi Manastırı da bulunuyor, bu yapının 1741 yılında tamamının yangın dolayısıyla zarar görüp ciddi bir restorasyon ile yeniden hayata döndürüldüğü biliniyor.

Adanın yerlileri arasında tanıdık bir isim olan Yeorgios Guller, manastır ile ilgileniyor. Asıl mesleği bu olmamasına rağmen Guller canla başla manastırı iyi hale getirmek için uğraşmış. Kuzey sahilde yer alan manastıra pazartesi ve cuma günleri hariç saat sabah 09:00 ve akşam 16:00 saatleri arasında gidebilirsiniz. 

Burgazada Camii

İnşası 1954 yılında tamamlanan cami Burgazada’nın ilk ve tek camisi. İstanbul’un fethinin 500. Yılında inşa edilmiş olması onu diğer camilerden farklı kılıyor. Vapurdan inmeden hemen gözünüze çarpacak yapılardan olan Burgazada Cami’yi de ziyaret edebilirsiniz.

Burgazada Müze

 “Sait Faik adası” olarak da bilinen Burgazada’da Türk Edebiyatı’nın değerli kalemi ile alakalı bir hayat olmaması tuhaf olurdu. “Adalı” lakabıyla yer edinmiş yazarın 1934 – 1954 yılları arasında hayatını sürdürdüğü Spanudis Köşkü, şuan ziyaretçilerini bekliyor. Yazarın Burgazada yaşantısından esintileri en detaylı görebileceğiniz, anılar, yazılar, fotoğraflar ile dolu müzeyi ziyaret etmeden gezinizi sonlandırmayın!

Müzenin yapısı incelendiğinde bodrum katında bir okuma salonu, giriş katında yemek ve misafir odaları, birinci katında Sait Faik’in kütüphanesi ve yatak odası, ikinci katta ise bir mektup odası bulunduğu görülmektedir. Eğer tüm bunları gezmek, Sait Faik’in hayatından bir kesite misafir olmak isterseniz müzeyi ücretsiz şekilde gezebilirsiniz. Müzenin çatı katında ise oldukça nefis bir manzara sizi karşılayacaktır.

Darüşşafaka Cemiyeti’ne Sait Faik’in annesi Makbule Abasıyanık tarafından bağışlanan ve cemiyet tarafından koruma altına alınarak müze haline getirilen köşk, Türkiye’nin en fazla ziyaretçi alan müzelerinden biri olmakla beraber 1959 yılından beri hizmet vermektedir.

Burgazada Sait Faik Abasıyanık Heykeli

Burgazada için oldukça önemli bir değere sahip olan ve adalıların benimsediği yazar Sait Faik, ölümünün ardından bile müze haline getirilen evi ve onu anmak hatta bir nevi adada yaşatmak adına dikilen heykelleri ile Burgazada’da varlığını sürdürüyor. Yalnızca mektupları, kişisel eşyaları ve kısacası tüm anılarıyla müze haline getirilen evi ile değil; evinin bahçesinde bir heykeli ve İskele meydanında bulunan diğer heykeliyle de anlayabilirsiniz Sait Faik’in ne kadar “adalı” kaldığını.

Türk edebiyatına bıraktığı değerli eserleri ile kültür mirasımızda önemli bir yeri olan hikaye yazarı Sait Faik Abasıyanık, ölümünün 58. Yılında, hayatının büyük bir kısmını geçirdiği ve yazarla özdeşleşen Burgazada’da 2012 yılında dikilen bir heykel ile anılmıştı. Heykeltraş Çağdaş Erçelik’in hazırladığı Sait Faik heykeli, Adalar Belediyesi Kültür – Sanat Koordinatörlüğü’nün düzenlediği etkinlikte Burgazadalılar ile bundan yıllar önce buluştu.

Birçok etkinliğin düzenlendiği, edebiyat ve Sait Faik severlerin buluştuğu açılıştan bugüne heykel, Burgazadalılar için oldukça değerli ve yerini koruyor. Burgazada’nın bir simgesi haline gelmiş, adada bulunan bir ilkokula adını vermiş yazarın heykelini görmek isterseniz, halen iskele meydanında onu görebilirsiniz.

Sait Faik’in Adası: Burgazada

Ünlü edebiyatçımız Sait Faik Abasıyanık 1906 ve 1954 yılları arasında yaşamış, bu kısacık ömrünün 1938 yılından sonrasını da Burgazada’da geçirmiştir. Özellikle 1945’e kadar yaz aylarında adayı ziyaret etmiş, bu yıldan itibaren hayatını oldukça zorlaştıran siroz hastalığının da ilerlemesi ile birlikte Burgazada bir huzur noktasına dönüşmüş ve hayatının geri kalanını burada geçirmiştir.

Burgazada ile anılmasının sebebi, hayatının büyük bölümünü geçirdiği bu adaya birçok anı bırakması. Bütün sokaklarda, Burgazada’nın güzel koylarında onun izlerini yakalayabilirsiniz. Yalnızca müzeye döndürülen evinden ibaret değil onun Burgazada ile olan ilişkisi… Birçok eserinde adanın atmosferinden, balıkçılarından kısacası insan ve doğasından bahsediyor, onun “yazmasaydım deli olacaktım!” sözleriyle bahsettiği yazarlık tutkusunu, bu yıllarda Burgazada beslemiş.

Yalnızca Burgazada değil, Burgazada tarihinde büyük yer tutan balıkçıları da onun bir tutkusu haline gelmiş zamanla… Sait Faik Abasıyanık da bir balıkçı sanılmaktan bile oldukça mutlu olan bir hale gelmiş bu yıllarda… Burgazada’ya giderek onun tutkusunu hissedebilirsiniz.

Burgazada Ulaşım (Burgazada Ada İçi Ulaşım)

Burgazada’da ada içi ulaşım sessiz ve sakin sokaklarda bisiklet ile yapılır. Adaları tam anlamıyla yaşamak ve sokakların tadını çıkarmak için, yürümekten ziyade bisiklete binerek zamandan kazanmak için yapmanız gereken şeylerden ilki kendinize bir bisiklet kiralamak ya da sahip olduğunuz bisikleti vapur ile ücreti dahilinde yanınızda getirmek. Bisiklet kiralamak istiyorsanız Burgazada’nın tek işletmesi olan ve sahilde bulunan Ertan Bisiklet’ten saatlik ücreti 10 tl olacak şekilde bisikletinizi kiralayabilirsiniz.

🚩 Yeni Ulaşım Aracı Artık Elektrikli Araçlar: Burgazada Elektrikli Araç Hatları ve Sefer Saatleri için tıklayın!

Ciğerimiz Yandı: Burgazada Yangını

Prens Adaları, İstanbul’un apayrı bir köşesinde, doğa ihtiyacını karşılayan ve İstanbul’a ayrı bir nefes olan güzelliklerden biridir. Ancak, insan dikkatsizliğinden ya da çeşitli sebeplerden ortaya çıkan korkunç yangınlar ile tüm yeşil güzellikler bir anda grilere bürünebiliyor. Zaman zaman Prens Adaları’nda da görülen yangınlar bizleri üzerken; sizlere 2003 yılında Burgazada’da ortaya çıkan korkunç manzaradan bahsetmeden geçemeyiz.

Bayraklı mevkii’nde, çöplükte çıkan ve rüzgarın etkisiyle birden hızla yayılan yangın tüm Burgazadalılara korku dolu anlar yaşatmıştı. 6 ekim 2003 tarihinde ise Burgazada’nın asırlık çamlarını yangına kurban verdik, adanın çok büyük bir kısmı yandı ve maalesef yangının tüm yaralarını hala adada görebiliyoruz. Altyapı yetersizliğinden ötürü 40 hektar ormanın ve 11 evin yanmasıyla sonuçlanan yangın tam 8 saat sonra söndürüldü. Yangın söndürmekle sorumlu kişilerin ihmalleri, itfaiye araçlarının su depolarının boş olması, yangın söndürme helikopterlerininin vaktinde gelememesi, işçi ve ekipman eksikliğinden kaynaklanan ihmaller zinciri herkesin canını acıtırken binlerce hayvanın da canına mal olmuştur.

2020 yaz aylarında ise Heybeliada’da çıkan yangınla beraber her birimiz Burgazada’daki yangını ve tüm ihmalleri hatırladık. Her iki adanın da tehlikeye girmesi daha o zamanlardan gelen altyapı yetersizliğini sorgulattı. Yangınlara karşı hala hazırlıksız ve plansız olmamız kabul edilemez.

Burgaz’ın Kadını Madam Martha

Adaların ve adalıların samimiyeti, dünden bugüne ismiyle yer etmiş ve anılmaya devam eden birçok ismin varlığıyla anlaşılıyor. Birçok edebi kişilik ve sanatçı ile özdeşleşmiş adaların birikimi ise yalnız bu kadar değil.. Büyükada’nın sevimli Nora’sı ve Burgazada’nın Madam Martha’sı bu durumun en güzel örneklerinden yalnızca ikisi.

Burgazada’nın harika manzarası ve atmosferi ile mesteden Madam Martha Koyu, aslında ismini Burgazada’nın çok ünlü ve adalılar tarafından çok sevilen Madam Martha’sından alır. Daha önceki yazımızda da (linki aşağıda) bahsettiğimiz bu harika kadın, Burgazadalılar tarafından her zaman giydiği renkli kıyafetleri ile anılmaktadır. Mısır asıllı bir Hristiyan olan Madam Martha, 1920’de Mersin’de dünyaya gelmiştir. Devlet Memuru olan babasından dolayı yolu İstanbul’a düşmüş ve burada bir müddet yaşadıktan sonra kocası ile beraber Burgazada’ya yerleşir. Halikya Koyu’nu o kadar sever ki burada yaşadığı süre boyunca, temizlik ve bakım işlerini bizzat kendisi üstlenir. Kendi halinde, özgürce ve istediği gibi giyinen, istediği gibi yaşayan, kimseye zararı olmamış rengarenk kadının sonu ise mahalle baskısı ve dedikodular sonucu alt üst olur.

► Halikya Koyu’na adı verilen ve daha da önemlisi ilk kadın balerinlerimizden biri olan Madam Martha, renkli ve samimi karakteri ve onun hayat hikayesinin detayları için “Madam Martha” isimli yazımızı okuyabilirsiniz. 🙂

Burgazada Tarihi

Türklerin, adayı fethetmeden önceki adı “kule” anlamına gelen Pyrgos’u “Burgaz” yaparak bugünkü adı ile anılmaya başlayan ada tıpkı diğer adalar gibi önceki her döneminde farklı bir isim almış.Adanın Pyrgos adıyla anılmasının sebebi, bir zamanlar Hristos Tepesi (İsa Tepesi) adıyla bilinen Bayrak Tepesi’nde bulunan gözetleme kulesi olduğu söylenmektedir. Burgazada’ya eski çağlarda Antigoni denilirken, bir dönem ise “güvenli liman” anlamına gelen Panormos adı verilmiş. Güvenli Liman olarak adlandırılmasının ana sebeplerinden bir tanesi ise adanın doğusundaki Heybeliada ile arasında 600- 700 metre sığ bir kanal olması ve bunun da korunaklı bir yapı oluşturması olarak tahmin ediliyor.

Adada nüfus dağılımına bakıldığında 1950’lı yıllarda üstünlük sağlayan grubun, adaya gelen Rum balıkçılar olduğu görülüyor. Daha sonra bu oran giderek düşmüş ve yerleşimin de etkisiyle çok kültürlü bir yapıya bürünmüş. Türklerin adaya eğlence amaçlı gidip gelmelerinin ardından yerleşim kararı almaları 18. Yüzyılın ortalarında gerçekleşmiştir. Adada Rumların üstünlüğü uzun dönemler devam etse de Varlık Vergisi, 6-7 Eylül olayları ve 1964 Kıbrıs krizi sonucunda Rumların büyük kısmı Yunanistan’a gitmiştir. Burgazada sahilini süsleyen köşkleri ise el değiştirmiştir.

Eskiden adada üzüm bağları, biberiye, afyon ruhu bitkisi ve meşe ağaçlarının varlığı bilinmektedir. Gezginlerin kayıtları, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde bulunan birçok kayıt bu durumu açık etmiştir. Evliya Çelebi, adada Rum ve Yahudilerin tekne yapıcılığı ile geçimlerini sağladığından bahsetmiştir. Sait Faik’in de hikayelerinin birkaçında konu aldığı “balıkçılık” Burgazada ile uzun dönemler özdeşleşmiştir.

Burgazada’nın tarihinde oldukça önemli yer tutan, yaşayan ve duyanların her birini ayrı ayrı üzen 2003 çam ormanları yangınından bahsetmemek olmaz. Bu üzücü olay sonunda adayı kaplayan çam ormanlarının büyük bölümü yandı ve büyük yeşillik kaybı yaşandı fakat Burgazada halen güzelliğini koruyor.

Burgazada’nın mimari tarihinde ise Türkiye’nin ilk sanatoryumlarından birinin 1928 yılında Burgazada’da kurulduğu görülüyor. Dini yapılar ise belli bir döneme kadar yalnızca kiliselerden oluşmuştur. Adada, 1953 yılına kadar Camii yapılmamıştır, Fethin 500. Yıldönümünde, adanın ilk ve tek camiisi inşa edilmiştir. Bir diğer ilk ise Türkiye’nin ilk hayvanat bahçesinin burada kurulmuş olmasıdır.

Burgazada Coğrafyası

Prens Adaları’nın büyüklük olarak üçüncüsüdür. Eni boyu yaklaşık 2 km olan bir yuvarlak biçimindedir. Burgazada’nın üzerinde tek tepe bulunmaktadır, bu tepeye Bayrak Tepesi denilmiştir. Bayrak Tepenin deniz seviyesinden uzunluğu 170 metredir.

Adanın bir yüzü Kaşık Adası ve Heybeliada’ya bakmaktadır. Vapur iskelesinden doğuya doğru gidildiğinde adanın eski plajı görülür ve burada yine Heybeliada’ya doğru uzanan bir burun bulunmaktadır. Plajın güneyinde ise Mezarlık Burnu yer alır. Buranın güneyine gelindiğinde ise Bayrak Tepesi’ne çıkan sarp mevki görülür. Tepe üzerinde Hristos Manastırı bulunmaktadır.

Adanın güney kıyılarında devam edildiğinde Burgazada’nın manzarasıyla ünlü Kalpazankaya bulunur. Buranın güneyinde Martha Koyu, kuzeybatı tarafında ise Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır.

Burgazada Hakkında Diğer Bilgiler

Burgazada’da Bulunan Okullar

Burgazada Öğretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu

1993 yılından itibaren bugünkü halini alan Burgazada Öğretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu öğrencilere Gönüllü Caddesi No 61’de hizmet vermektedir.

Burgazada Sait Faik Abasıyanık İlkokulu

Mehtap Sokak’ta bulunan İlkokul, ismini, adayla özdeşleşmiş ve uzun yıllar Burgazada’da yaşamış Türk edebiyatının önemli isimlerinden Sait Faik Abasıyanık’tan almıştır. Cumhuriyetin ilk yılı 1923’te eğitim hayatına başlayan ilkokul, Burgazada’da yerleşik hayat yaşayan Türk nüfusunun azlığı nedeniyle ilk yıllarda resmi dairelerde görevli olanların çocuklarına eğitim vermiştir.  1962 – 1977 yılları arasındaki süreçte önce kimsesiz çocukların eğitim gördüğü yatılı bir okula dönüştürülmüş; 1978 yılında ise normal öğretime dönüş yapılmıştır. Günümüzde halen eğitim vermektedir.

Burgazada’da Bulunan Bankalar

Denizbank ATM’i Sait Faik Parkı içinde bulunmaktadır.

Burgazada Emniyet

Yolunuz tabii ki düşmesin fakat biz yine de belirtelim: Burgazada’da emniyet, Gökdemir Sokak No 1’de bulunan polis merkezi sayesinde sağlanmaktadır.

Burgazada Sağlık

İstanbul Adalar ilçesinde halk sağlığı, Aile Sağlığı Merkezleri tarafından sağlanmaktadır. Burgazada ASM ise Turgut Egemen BAhçesi Sokak No:8’de bulunmaktadır.

Telefon: 0216 381 10 30

Eczaneler nelerdir?

• Burgazada Eczanesi
• Bülent Eczanesi

Burgazada Nöbetçi Eczaneleri hakkında detaylı bilgi için tıklayınız. 🙂

Burgazada’da Bulunan Mezarlıklar